Başladığı andan beri hilelidir bu zaman! GEçmiş ile gelecek hep iç içe ve karma karışık. Uzun senelere ve bükülen bedene karşı hep aksine gençleşir o. Yorgunluğunuzdaki mola bile hep sizin tarafınızdan gider. Hepimizin akrabası, yakın arkadaşı, kavgalısı ve bi türlü gelmeyen sevgilisidir o. Ama bugün farklı, siz bunları okurken sadece benden giden zaman, size nispeten uğramayacak.
Farklı zamanlarda farklı yerlerde, zamanla oynayanlar varmış bu evrende. Hikaye buraya dokunur geçer zamana takılmadan fazla. Sevgi ilk oluştuğunda zamanla küsmüş bozulmuş araları. İnatla zaman herkese uğrar, kendinden verirken bir bir herkesten mislisini alırmış.Sevgi ise, zamanın uğrayamadıklarına uğrar zamandan arta kalanlarla yetinirmiş. Ne zaman, zaman giderse bir yerden sevgi geçermiş kişilerin gönül bahçelerinden. Dindiğinde o koşturmaca biraz sabir ve dinlemeyle duyulurmuş o sevgi sözlerde, gözlerde, gönülden geçenlerde...Bazen bırakmak lazım zamanı diğerlerine. Kurtulmak, ve bir yerlere yetişme kaygısı olmadan yaşamak! Bütün aşklar zamanın yorulduğu zamanlar başlar...
Kolay değildir aslında, beyninizdeki o hep sizinle yaşayan kavramı yok saymak. O yuzdendir ki yanılmalarda çok olur aslında, duran zaman hakkında. Kolay değilmiş demek aşklar... Ruhu bedenden ayırmalı, çıkıp bakmalı gökyüzüne ,dolaşmalı, ayı görmeli, yıldızları fark etmeli hepsinin sahitliğini görmeli, gündüz güneşi ve hep onu seyreden büyük şeyleri. Dönmeli özüne, zamana takılmadan bilmeli kendini ve SENİ. Eksik kalmış parçanı, belkide senelerdir aradığın ama o kısır döngüde bulamadığın SENi GÖRMELİ.
Becerebilmeli aslında zamanın yaşlı olduğu zamana gitmeyi. Çevirmeli geri seneleri. Aşıklar gönülden bağlıdırlar, kavramlara aldırmadan dolaşırlar manalarda. Onlar takılmaz zamana yada hayata. Nefes düzenlidir onlarda. Biri alırken biri verir onun yerine. Dokunuşları hisseder, renkleri görürler. Bizler gibi değiller. El ele tutuşup birbirlerine baktıklarında, dolaşırlar göğün yedi katını aşıp uzak diyarlarda. Bu bazen bizim olupta onların olmayan zaman kavramında saliiseleri geçmez. "Bir çok zamanla oynayan geçmiştir yeryüzünden. Hepsinin birbirine tek üstünlüğü en büyük zamanla oynayanların kendileri olmasaydı". Bazen açıklamalar gereksiz kalsada şu içimden geçenlerde bunun gibi bir açıklama cümlesi karşılar bendekini. Zamanla OYNAMAK <-- asıl sihir burda oynamak oynayabilmek. Zevk almak gerçekten tad almak unutmak kendini bırakmak kaybetmek ve bilinmez o koca boşlukta özgür ve rahat oynamak uzakla yakının olmadığı bir kocaman dünyada aslında kaybolmamak, zamanla oynamak. Bulabilmek heran seni, Sen dediğime bakmayın sevgiyi yani seni, sevgilini, mananı, anlamını. Anahtarını.
Zaman durduğunda bu yazı devam edecek....
12 Eylül 2009 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder