Bir bitli adam oldum ben... Yüzü gözü kaşınan. hele kollarımdaki kaşınmalar deli edecek neredeyse. Sakalımda batıyor yüzüme. Bir bardak içki buldum bir köprü damında onu içiyorum. Ve dumanımla sen varsın. Onu çekip seni bırakıyorum, seni çekip onu bırakıyorum. Bu gece de geceyi kandırdım. ŞŞŞŞŞŞ sessiz! uyuyor kendisi. Yine bir ambulans hızla geçti yanımdan. Bunlar işgüzar be. Ahh ahhh rondo alla turca çalıyor! parmaklarım bu soğuk gecede. Yüzük parmağım bazen boş basıyor ama olsun kulaklarımda gayet gürültülü çalıyor. Sigaram, külü olmadan, ateşi ortaladı yolunu. Koca azımdaki dağılacak olan efkarı. beleş sigara anca böyle yanar. Ne hoşuma gidiyor biliyormusunuz ... böyle kapalı gecelerde berrak gökyüzünü seyretmek. yine kim bilir hangi damlardayım a.q bir tek bacalar sıcak birde nefesim . bazen akıp gitsemde oluklardan aşağı kanalizasyona dert etmiyorum... Yine deniz yine okyanusta buluyorum kendimi ve bir bulutta. Sonra düşüyorum yine istediğim papatyanın üzerine. Yaa Kır bahçesindeki papatya için boka batmak mesele olmuyor bana. Sonra yine toprak oluyorum sana. Lan ne çok kaşınıyorum be. Sanırım artık yalnız değilim. Şarapçı ve bitleri... Lan bunlarda kaliteli müzikten anlıyorlar. Allahtan şaraptan anlamıyorlar. Gecenin tesellisi....Ve son görülebilen harflerle sana şunu yazmak istiyorum ... Sayende tek kadehle dünyaları içime boşaltıp tek celsede toprağa gömebiliyorum seni yanıcı ve yakıcı maddem .. iyiki varsın ..
Lan hala kaşınıyorum...
28 Mart 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder