21 Ekim 2019 Pazartesi

Vurulunca bir asker...

Ve AŞK neydi ¿
Koşmaktı öylece arkandan...
Benliğini bırakarak...
Beynini tamamen boşaltarak...
Hiç bir cümle ve tek bir düşünce olmadan hemde...
Sadece tek bir korkuyla koşmak...
Ya kaybedersem...

Manasızlaştırıp herşeyi, yokluğunun kıyamet gününü hatırlatmasıydı AŞK

Aşk sonda yazılsa bile cümlenin sonuna korkudan nokta koyamamaktı.
Saniyeler içinde binlerce kişi arasında gözlerinle taramaktı...
Kayboluşunda...
Hızlanmaktı daha da hızlanmak...
Peşinden atılan adımlarda...
Ve gözlerinle kılıçtan geçirmekti diğer herkesi hem de hiç acımadan.
Ya eğer ağlıyorsa diyip...
Göz yaşı toprağa düşmeden yeniden bulmaya çalışmaktı AŞK

AŞK tutmaya dokunmaya korkmaktı...
AŞK acıtmamaktı...

Miğferimden geçip beynimi parçalayan en kıymetli silahtı AŞK
Ve o tam olarak göğüs kafesindeydi...
Kafesteki hükümdardı AŞK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder