Ben düştükçe toprağa doğru, sen büyüyordun gözlerimde...
Düşenin terk ettiği bir algıydı hem de haksızca...
Savunmasızca düşerken, gözlerindeki kalkanları görmek ne acı...
Birden girmek istiyor zihin o toprağa...
O minnacık zaman diliminde...
istekli intihara sürüklüyorsun hatta..
9 Kasım 2019 Cumartesi
21 Ekim 2019 Pazartesi
Vurulunca bir asker...
Ve AŞK neydi ¿
Koşmaktı öylece arkandan...
Benliğini bırakarak...
Beynini tamamen boşaltarak...
Hiç bir cümle ve tek bir düşünce olmadan hemde...
Sadece tek bir korkuyla koşmak...
Ya kaybedersem...
Manasızlaştırıp herşeyi, yokluğunun kıyamet gününü hatırlatmasıydı AŞK
Aşk sonda yazılsa bile cümlenin sonuna korkudan nokta koyamamaktı.
Saniyeler içinde binlerce kişi arasında gözlerinle taramaktı...
Kayboluşunda...
Hızlanmaktı daha da hızlanmak...
Peşinden atılan adımlarda...
Ve gözlerinle kılıçtan geçirmekti diğer herkesi hem de hiç acımadan.
Ya eğer ağlıyorsa diyip...
Göz yaşı toprağa düşmeden yeniden bulmaya çalışmaktı AŞK
AŞK tutmaya dokunmaya korkmaktı...
AŞK acıtmamaktı...
Miğferimden geçip beynimi parçalayan en kıymetli silahtı AŞK
Ve o tam olarak göğüs kafesindeydi...
Kafesteki hükümdardı AŞK
Koşmaktı öylece arkandan...
Benliğini bırakarak...
Beynini tamamen boşaltarak...
Hiç bir cümle ve tek bir düşünce olmadan hemde...
Sadece tek bir korkuyla koşmak...
Ya kaybedersem...
Manasızlaştırıp herşeyi, yokluğunun kıyamet gününü hatırlatmasıydı AŞK
Aşk sonda yazılsa bile cümlenin sonuna korkudan nokta koyamamaktı.
Saniyeler içinde binlerce kişi arasında gözlerinle taramaktı...
Kayboluşunda...
Hızlanmaktı daha da hızlanmak...
Peşinden atılan adımlarda...
Ve gözlerinle kılıçtan geçirmekti diğer herkesi hem de hiç acımadan.
Ya eğer ağlıyorsa diyip...
Göz yaşı toprağa düşmeden yeniden bulmaya çalışmaktı AŞK
AŞK tutmaya dokunmaya korkmaktı...
AŞK acıtmamaktı...
Miğferimden geçip beynimi parçalayan en kıymetli silahtı AŞK
Ve o tam olarak göğüs kafesindeydi...
Kafesteki hükümdardı AŞK
14 Ekim 2019 Pazartesi
Ne çok gereksiz dolanıyor etrafımda...
Yalnızlığın piçliği ile başbaşa kalmışken...
Sakın bana "Kaliteli Yalnızlık" demeyin...
Şimdi bu yazıyı okuyup sırıtan yavşak...
Yalnızlığım baki de, oradaki piç sensin...
Sakın bana "Kaliteli Yalnızlık" demeyin...
Şimdi bu yazıyı okuyup sırıtan yavşak...
Yalnızlığım baki de, oradaki piç sensin...
8 Ağustos 2019 Perşembe
Gecenin Mavisi...
Gecenin siyahında gizlisin.
Gözümün karanlığında.
Bakıpta göremediğimde.
Sırrı alemde.
Gönlümün gözünde gizlisin.
Herkesin görmediğinde.
En asil renkte gizlisin.
Siyahın en zifirinde.
Gündüz içimde gizlisin.
Gece düşümde.
Her nefesin sonunda gizlisin.
Ciğerimin içinde...
Gülüşümde gizlisin.
Alacağım son nefeste...
Gözümün karanlığında.
Bakıpta göremediğimde.
Sırrı alemde.
Gönlümün gözünde gizlisin.
Herkesin görmediğinde.
En asil renkte gizlisin.
Siyahın en zifirinde.
Gündüz içimde gizlisin.
Gece düşümde.
Her nefesin sonunda gizlisin.
Ciğerimin içinde...
Gülüşümde gizlisin.
Alacağım son nefeste...
31 Temmuz 2019 Çarşamba
Gökyüzünden damlayan göz yaşım...
Sudan bir melek geldi gökyüzünden...
Dokunduğu her yer yeşeriyor, su damlası gibi şeffaf ve tertemiz...
Narin ve ufak...
Sel gibi coşkulu...
Okyanus kadar büyük ve suskun...
Meleklerin güçlü olduğunu bilirdim ama ilk defa bir meleği kıskandım...
Sen ne güzel yaratılmışsın...
Dokunduğu her yer yeşeriyor, su damlası gibi şeffaf ve tertemiz...
Narin ve ufak...
Sel gibi coşkulu...
Okyanus kadar büyük ve suskun...
Meleklerin güçlü olduğunu bilirdim ama ilk defa bir meleği kıskandım...
Sen ne güzel yaratılmışsın...
19 Ocak 2019 Cumartesi
Cennetinden Zindanıma
Titreyen bir müzik aletinin teli değildi o duyduğun sesler...
Kulağındaki o güzel melodiler, içimi acıta acıta çıkıyordu benden sana...
En acıklı yerleri bile senin için birleştirip, ilahi melodiler fısıldıyordum...
İçimdeki cehennem ateşi ile ısıtıyordum içini...
Üstüne düşünce bile bir tüyü ortadan ayıran kılıcım...
Sana kördü bir tek ve bilerek...
İçimdeki katili kızdırıyor olmana aldırmadan seviyordum seni...
İyinin kötüyü yendiği yegane yeri taşıyorum...
Her çarpışında çıkan o savaş sesleri geliyor kulağıma...
Sana karşı yenildiğim savaşı zevkle seyrediyorum...
Ve kalbimin bundan haberi yok...
Seni sevmenin kendime ihanetini taşıyorum omuzlarımda...
İhanetin bedeli böyle güzel olmalı işte...
En kötüyü küçültmeli çocukluğuna...
İki güneş ve iki ay ile dolaşıyor olmanın sihri sanırım...
Gülüşünün zindanlarında zincirlere bağlanan kötü kalbimin,
Acı çekmesine bayılıyorum...
Cennet suyu ile yıkanmış sözlerinin altındaki iyi niyetle,
Akıttığın kan ile yıkanıyorum...
Küçük bir çocuğun gözleriyle, sevgi dolu yukarı bakıp,
Bir de eklediğin gülümseme ile yıkıyordun,
Gezegenlerden büyük kötülükleri...
Çok acımasız ve dayanılmayacak bir güç bu...
Ama sen yine bak öyle ve çarpıştır gezegenleri...
Yaşam döngüsünün kaynağı olmak bunu gerektiriyorsa...
Emrinde yok olup yeniden doğmak ne büyük şeref...
Böyle acımasız ateşlerimi, ancak senin gibi,
Bir “Su” söndürebilirdi Kraliçem...
Kulağındaki o güzel melodiler, içimi acıta acıta çıkıyordu benden sana...
En acıklı yerleri bile senin için birleştirip, ilahi melodiler fısıldıyordum...
İçimdeki cehennem ateşi ile ısıtıyordum içini...
Üstüne düşünce bile bir tüyü ortadan ayıran kılıcım...
Sana kördü bir tek ve bilerek...
İçimdeki katili kızdırıyor olmana aldırmadan seviyordum seni...
İyinin kötüyü yendiği yegane yeri taşıyorum...
Her çarpışında çıkan o savaş sesleri geliyor kulağıma...
Sana karşı yenildiğim savaşı zevkle seyrediyorum...
Ve kalbimin bundan haberi yok...
Seni sevmenin kendime ihanetini taşıyorum omuzlarımda...
İhanetin bedeli böyle güzel olmalı işte...
En kötüyü küçültmeli çocukluğuna...
İki güneş ve iki ay ile dolaşıyor olmanın sihri sanırım...
Gülüşünün zindanlarında zincirlere bağlanan kötü kalbimin,
Acı çekmesine bayılıyorum...
Cennet suyu ile yıkanmış sözlerinin altındaki iyi niyetle,
Akıttığın kan ile yıkanıyorum...
Küçük bir çocuğun gözleriyle, sevgi dolu yukarı bakıp,
Bir de eklediğin gülümseme ile yıkıyordun,
Gezegenlerden büyük kötülükleri...
Çok acımasız ve dayanılmayacak bir güç bu...
Ama sen yine bak öyle ve çarpıştır gezegenleri...
Yaşam döngüsünün kaynağı olmak bunu gerektiriyorsa...
Emrinde yok olup yeniden doğmak ne büyük şeref...
Böyle acımasız ateşlerimi, ancak senin gibi,
Bir “Su” söndürebilirdi Kraliçem...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)