Kim demiş zararlı diye ¿

Günde 2 paket genizdeki acıyı alıp gırtlağa taşıyor. Bu bir devrim!

yalnızlık senfonisi

Benzini biten aracı Bayır aşağı vurdurmak gibiydi hayat.

Eski Sevgilime...

Artık yine yırtık çoraplarımı giydirecek bana, yine üşütecek beni, yine umarsız olacağım gerçekten hemde... Yine imla hatalarım olacak, yine söveceğim. Cebimde olmayacak artık ağrı kesiciler kim bilir belkide yanmaz midem tekrar. Zaten bana göre değilmiş ele krem sürmeler. Kalbi çatlak olanın eli çatlasa ne olur demi. Elbise masrafımda olmaz artık giyinirim 3-5 sene aynı şeyleri. Bol bol uyurum artık. Başımı kaldırıp yastıktan bakıp sağa sola hatırlayıp sevgilimin geldiğini tekrar yatarım. Pazar sendromum olmaz mesela 4 günü birleştirir salıyı Pazar yaparız kim bilir, sevgilime kalmış. Yazacak çok şey vardı ancak sevgilimle sevişmeyi tercih ediyorum... Uzun bir aradan sonra eski sevgilim gelmiş... HOŞ GELMİŞ... Vefalım... Bir adın yakışmıyor sana, halbuki hep beraberiz biz seninle... Sana yalnızlık, banada yalnız diyorlar takma. Bak yine yakıştık biz seninle...

Enson mutlu oldugum günü hatırlamıyorum. Zamanmıydı cabuk geçen yoksa mutlulukmu çok eskide kaldı bilmiyorum. Varsa yoksa baş ağrısı. Artık ilaçlarda çare etmiyor. Ottuzlarımda seksenlerdeyim. Kafamda oralarda. Temiz ellerim vardı süt kokan bedenim. Şimdi ağzımda acı bir tat izmarit kokan elbiselerim. Hüzün denmidir yoksa ateşten mi bilmiyorum kızarık gözlerim. Ruletin Çarkı çoktan dönmüş elimde tetik. Belki bu sefer karavana olur belki ıskalar hayat. O kadar şans lıyım ki Milan lig sonuncusuna yenildi oynadığım kuponlarda. Rüya gördüm yine uzun bir aradan sonra. Onda da çatıda buldum kendimi, bastığım ve baktığım yerler catlayıp kırılıyordu. Ne düştüm ne kurtuldum. Tam bana göre bir son.

Karla karışık, Dumanla bulaşık, Islak burunlu, TüTün kokan...

İçimdeki gökgürültülü ve sağnak felsefe yağmuruna karşı yanımda bulunan şems-i yemi açtım.